Isparta’da Gültekin Uysal: “Hesabınızı soracağız” dediğimizde “Hepimizi bir çuvala mı atacaksınız?” Bu Bildiğin İş. Herkesin…

HABER: BERKAY VAROL / Kamera: FATİH NAZIM EFE

Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, Isparta ‘içinde; “Millet İttifakı’nın millet adına görevi ortadadır. Bu 21 yılda milletimizin milyarlarca doları kefil soygunla hesap defterine uydurularak çalındı, hesabını soracağız. Kalksın, ne yapmaya çalışıyoruz, hesabını soracağız dediğimizde atacak mısınız diyorlar.’ Bu senin işin, kanunsuzluğu nasıl icat edeceğini biliyorsun. türkiye, Tanrı13. Cumhurbaşkanımızın izniyle yarınki türkiye Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde hep birlikte ortaya koyacağız. Bu kare aynı zamanda suyun geride kaldığını ve yolunu bulduğunu gösterir. Tanrı‘nın izniyle yolu Çankaya Köşkü’ne gidiyor” dedi.

Millet İttifakı Başkan Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, IspartaMiting düzenledi mitingde konuşan DP Genel Lideri Uysal, şunları söyledi:

“HALİL İBRAHİM’İN SOFASINA HOŞ GELDİNİZ, BUNU DAHA BÜYÜTECEĞİZ”

“Sevgili hemşehrilerim, birkaç gün önce memleketimiz olan Afyonkarahisar’daydık. Şimdi mutlu bir şekilde baba evine dönüyoruz. Ispartaİçerideyiz türkiye Cumhurbaşkanımız Anadolu’nun çatlamış topraklarının hasretini gideren ulu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in memleketindeyiz. Kıymetli Ispartalı hemşehrilerim, kıymetli kardeşlerim, bizleri ekranlarından izleyen kıymetli hemşerilerim, hepinizi bir kez daha en içten dileklerimle selamlıyorum. sevgiyle kucaklıyorum. Bu büyük Halil İbrahim Sofrasına hoş geldiniz, neşe getirdiniz. Evet, büyüteceğiz. Şairin dediği gibi, ‘Bu sınırı kim çizdi, dar geliyor, dar geliyor dostum’, biz daha da büyüteceğiz.

“MİLLET OLARAK SORUNLARI YOK, DEMOKRASİ ONLAR İÇİN MUHALEFETTE SESLENDİRİLECEK BİR İDEOLOJİDİR”

Bizim derdimiz sadece oy verdiğimiz insanlarla değil, herkesle. türkiye Sorumluluğumuz Nereden geldiğimizi biliyoruz. Bu büyük ülkeyi, bu büyük Cumhuriyeti nereye götüreceğimizi de biliyoruz. Yeter ki dürüst ellerde olsun. Siyasetin görevi bir ülkenin potansiyelini ortaya çıkarmaktır. Bu büyük Cumhuriyet kıt kaynaklarla büyük atılımlar yapmış, fabrikalar kurmuş fabrikalar kurmuş, insanının doğduğu topraklarda bir gelecek hayal edebilen bir millettir. türkiye ‘ kurduk ama gelin görün ki buradan hatasız geriye gidiyoruz. Ne demek istiyorum? Dişten tırnağa yetiştirdiğiniz çocuklarımız, çocuklarımız ve gençlerimiz doğdukları topraklarda bir gelecek hayal edemiyorlarsa, bu yönetenlerin sorumluluğudur. bu kadar mı? Bir ülke için bundan daha büyük bir acı, hiçbir felaket olamaz. Kendi gençliği başka topraklarda gelecek arayacak kadar mı? Bu bizim itirazımızdır. Bu ülkede her şeye sahip çıkacağız. Çocuklarımızı koruyacağız, çocuklarımızı koruyacağız. Kadınıyla, genciyle, ağacıyla, dağı ile, taşıyla, toprağıyla vatanseverliğimiz bunu gerektirir. Bu bereketli toprakları, rahmetin fışkırdığı bu Anadolu’yu suyla buluşturduk. Ulu önderimiz Demirel öyle dedi, ‘bereketli toprakların talihsiz insanları olarak yaşamayacağız’ dedi ve gereğini yaptık. Bugün hep birlikte bu büyük Cumhuriyeti yeni bir döneme taşıyacağız. Zamanın hızla değiştiği bir tempodayız. Tarihin temposunu hep birlikte yakalamalıyız. Hep birlikte zamanın ruhunu yakalamalıyız. Bu büyük ülkeyi dünya ile yeniden üreten bir ülke olarak o zaman bu küreselleşme ikliminde kendi ülkesinin çocuklarının vatandaşlarının servetini artıracak ve servet aktaracak bir yapı oluşturmalıyız. Gelin görün ki Türkiye maalesef 21 yıldır kötü yönetiliyor. Hatta daha da ileri gideyim, muhtemelen Türkiye’de zaman zaman kötü yönetimler de olmuştur. Allah aşkına sorayım, bu ülkede korkunç yönetimler mi oldu? Mevcut hükümet kötü. Parti olmaktan çıkıp, aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya, kamu kaynaklarını nasıl talan ederiz diye örgütlendiler. Millet kaygıları yok, demokrasi onlar için esasen muhalefette seslendirilecek bir ideoloji.

“Milletin ekmeğini küçülttünüz, hatta yok ettiniz”

Artık bir İçişleri Bakanı var biliyorsunuz değil mi? 2 gün önce açıklama yaptı, neydi o? ’14 Mayıs 2023 seçimleri bir darbe girişimiydi’ Anadolu’da güzel bir söz vardır hepiniz bilirsiniz. Ne diyoruz? Takkesinin düştüğünü ve kel göründüğünü söylüyoruz. Demokrasiye olan inançları bu. Bugün artık vatandaşımızın, insanımızın, milletimizin rızasını kazanamayacaklarını, sandıkta oyunu kazanamayacaklarını görüyorlar. İnanın söylenecek yalanlar bile bitti. Diyecek sözüm yok, nasıl bir şey ’14 Mayıs seçimleri darbe girişimiydi’ İçişleri Bakanı olarak darbeyi önlemek sizin göreviniz mi? Ne yapacaksın, seçimi iptal mi edeceksin? Isparta meydanından haykırmak isterim ki, milletin gözü önünde duvarlar yapılmaz, bu aziz millet dün olduğu gibi bugün de o duvarları Allah’ın izniyle yıkacaktır. Duvarlar örülmez, sanırım 2-3 hafta önceydi AKP Genel Lideri Erdoğan seçim beyannamesini açıklamıştı. Aslında bu bir beyanname falan değil, 21 yıllık bir itiraf… Türk milleti kendisinden önceki bütün siyasi iktidarlardan daha fazla yetki istediğini, iktidar verdiğini söyledi. O da verdi, yetmedi. ‘Sınırsız yetki, sıfır denetim mekanizması, kolluk yok, medya denetimi yok, sivil denetim yok, kimse elimize ayağımıza takılmasın, yolumuza devam edelim’ dediler. Devam ettin de ne oldu? Milletin ekmeğini küçülttün hatta yok ettin. Bu keyfi rejimin bedelini, hükümet yanlısı olmuş 85 milyonluk hoş bir azınlık ve memnun azınlık dışında herkes işsizlik olarak ödüyor. Artan tsunami altında enflasyon olarak ödüyor, yoksulluk olarak ödüyor. Bunun için para ödüyoruz. Çift haneli işsizlik, çift haneli enflasyon rakamları, çift haneli faiz oranları…

“KURTLA YENEN, KUZUYLA AĞLAYAN BİR GÜÇ BU”

“BU 21 YILDA MİLLETİMİZİN MİLYARLARCA DOLARI KRAVATTA ÇALINDI, HESABINI TUTACAĞIZ”

Adalet sadece adliye mahkemelerinde değil, mahkemelerde de değildir. Benim bir gencecik kardeşim çıkıp şunu söylüyorsa ülkede adalet işliyor demektir. Kardeşim, ‘Ter döktüm, çok para döktüm, başarılı oldum, üniversite bitirdim, imtihanlardan geçtim, mülakata girdim’ derse, ne kral, ne padişah, ne de reis hak iddia edemez. benim hakkım’ diyor ve hakkını alıyorsa orada adalet yerini buluyor. Biz bu gücü biliyoruz… Hak, hukuk, adalet, evet. Bu amaçla Halil İbrahim Sofrası’nda bir aradayız. Millet adına Millet İttifakı’nın önündeki görev bellidir. Bir yandan bu 21 yılda milletimizin milyarlarca doları, kitaba göre bir soygunla çalındı ​​ve hesabını soracağız. Böyle bir isteğiniz var mı? Bunun hesabını vereceğiz. Yapanın yanına kalacaksa biz ne için savaşıyoruz? Zaman zaman hesap soracağız dediğimizde ‘Hepimizi bir çuvala mı atacaksınız’ diyorlar. bu senin işin, kanunsuzluğu nasıl icat edeceğini biliyorsun. Bu ülkede hukukun işlemesini istiyoruz ve Allah’ın izniyle 13. Cumhurbaşkanımız yarınki Türkiye Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde herkesin hukuktan emin olduğu bir Türkiye’yi hep birlikte yaratacağız.

Bu kare aynı zamanda suyun geride kaldığını ve yolunu bulduğunu gösterir. Yolu Allah’ın izniyle Çankaya Köşkü’dür. Allah’ın izniyle artık iktidarda, İçişleri Bakanı’nın seçimleri nasıl bir darbe girişimi olarak nitelendirdiği gibi, aslında bu iktidarın ufkunu her anlamda gördük. Demokrasi ufkunuzu gördük. Hukuki ufkunuzu gördük. Demokrasi ve hukuk konusundaki ufuklarını gördük. Ülke kalkınmasının ufuklarını gördük. 2023 hedeflerinden bahsettiklerini görüyor musunuz? Az önce ufak bir hata yaptılar ve hedefi 2023 yerine 2071 olarak belirlediler… Ölme baba neden? Küçük bir hata, ne yıllık bütçelerinde, ne orta vadeli planlarında, ne de 5 yıllık kalkınma planlarında hiçbir hedefinize ulaşamadınız. Şimdi hala ‘Bize güvenin’ diyorlar Ispartalı hemşehrilerim, dini menfaate çeviren bu güce nasıl güvenelim? Güvenebilir miyiz? Güvenemeyiz.

“BU TÜRKİYE’Yİ SAYIN ERDOĞAN’A VE O’NUN EN KÖTÜ KUMKUMASI’NIN BU BAKANLARINA KAYDETMEYİZ”

Bir tane kır saçlı Bekir var, Adalet Bakanı. ‘Bu iş muhalefete teslim olmaz’ diyor ama biz muhalefete teslim olmayacağız ama siz bu ülkede, karanlık günlerle, karanlık aylarla, karanlık yıllarla, temmuzlarla darbe girişiminde bulundunuz. Allah bizi affetsin diyerek yeniden Türkiye’yi unutmak istediği FETÖ’nün 15 darbe girişimi. Sana emanet edecek mi? Bu Türkiye’yi ne Sayın Erdoğan’a ne de onun zavallı ve sefil bakanlarına emanet edemeyiz. Gençlerimizin ve kadınlarımızın geleceğini emanet edemeyiz.

“TÜRK-İŞ MİLLETİ YOKSULLUKLARIN AÇLIK SINIRINI BELİRLEDİ AMA BU GÜCÜNÜN SATIŞ SINIRINI BELİRLEYMEDİ”

Hatta biraz sonra Cumhurbaşkanımız geliyor, heyecanımızı daha da artıralım. Neden bu gücü emanet edemiyoruz? Bugün gözüme çarptı. Değerli hemşerilerim, Türk-İş yoksulluk sınırını ve açlığın sonunu ilan etmiştir. Hatta bu ülkede 10 bin lira üzerinden açlığın sonu 10 bin 135 lira oldu. Nereden geldiğimizi biliyoruz ama bugün bu büyük ülkenin kaynakları Allah’ın izniyle herkese yetiyor. Sadece kimse için yeterli değil. Türk-İş milletimizin fakirlerinin açlık sınırını belirlemiş ama bu iktidarın tokluk sınırını ortaya koyamamıştır. Bu iktidarın tokluk sınırı belli olmadığı için milyonlarca insanımız aç ve fakir. Bu ülkede gelir eşitsizliği eğitim eşitsizliğine dönüştü ve artık bu alanlarda yapacakları bir şey yok. Bunu ancak siz yapabilirsiniz, onların kendi dilleriyle ‘muhalefet PKK ile iş birliği yapıyor, dış güçlerle iş birliği yapıyor’. Kişisel zaaflarınız ve kayıtlı yolsuzluklarınız nedeniyle kapalı kapılar ardında kendinizi kurtarmak için bunu yapıyorsunuz ki bu, bu ülke için bir ulusal güvenlik açığı haline geldi. PKK ile işbirliği yapmak Erdoğan’ın hakkıdır, yapıyor. FETÖ ile iş birliği yapmak bunu da yapar. Bunlar da yetmedi kahraman Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan’ı katledenler Hizbullah partisinin adaylarını kendi listelerinden aday gösterdiler. Onlar için her yol mübahtır. Tek amaçları var, vatan adına idealleri yok, milyonlar adına idealleri yok, gençlik adına idealleri yok. Türk kadını adına idealleri yok. Tek bir amaçları vardır, o da yargılanmamak için bir insanı, ailesini ve şirketini kurtarmaktır. Ancak 85 milyonluk hayallerimiz var. Türk insanı ile Türk insanı arasına örülen duvarları yıkmak gibi bir hayalimiz var. Bu ülkede her vatandaşının hukuktan emin olduğu bir Türkiye hayalimiz var. Bütün bunları Allah’ın izniyle yapacağız. Söyleyecek söz bulamayanlar artık mevsimlik milliyetçiler. Düne kadar ‘milliyetçiliği ayaklar altına aldım’ diyenler, bütün bunları unutup sözde milliyetçi bir partiyi yanlarına aldılar ve bu olana kadar seslerini çıkarmıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ilk dört maddesini kabul etmeyen Hüda Par ile işbirliği yapacak, suçu muhalefete atacaksınız. Bu kadar çok dava var mı? Böyle bir durum yok. İkisi de mart kedisi gibi bir suç işliyor ve muhalefeti suçluyor.

“BU HÜKÜMET 21 YILDIR MİLLETE HİZMET VERDİ, ŞİMDİ MİLLETTEN MİLLETİN HİZMETİNİ ALACAK MISINIZ?”

Allah’ın izniyle böyle bir gücü ebediyen göndereceğiz. Ne derlerse desinler. Hz. Mevlana ‘Ey gönül kadere bahane bulma buğday ektin arpa mı biçtin’ der. 21 yıl bu hükümette millete hizmet ettiniz ama şimdi milletten karşılık alacak mısınız? Ne yazık ki bu ülkede yolsuzluk öyle bir noktaya geldi ki bireysel yolsuzluklar sistematik hale geldi. Cumhuriyetin ilk günlerinde bir eşkiyaya sormuşlar, ‘Bu kadar eşkıyayı dağ başlarında nasıl tutuyorsunuz?’, o eşkıya, ‘Ben onlara karşı öyle bir suç işledim ki, onların aşağı inecek yüzleri yok’ demiş. Sade’ şimdi bu teyyo pehlivan üst katta, çevresindedir. O kadar çok suç işledi, onları kirletti, öyle de yönetiyor. Yolsuzluk, bu ülkenin ulusal güvenliği için bir tehdit haline geldi. Dünle karşılaştırdığımızda bu ülkenin büyük kaynakları var ama zaman hızla tükeniyor. Bu kaynakları öncelik sırasına göre doğru bir şekilde almak zorundayız. Türkiye’nin bu tür bir dönemde gelişmiş dünya ile yeni güç odakları ve yeni ittifaklar arasındaki uçurumu, hukuk, demokrasi, eğitim sistemi ve eğitim sistemi başta olmak üzere çağın gerektirdiği derinliği katacak bir programla küresel ve bölgesel olarak köprüleyebilme yeteneği. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ekonomisi. Siyasi bir akılla onun büyüklüğünde bir ekibi bir araya getiremezsek, bilirsiniz ki daha büyük zorluklarla karşılaşacağız. Bu ahmakların Suriye’de izledikleri siyasetin bedelini Türk milleti ödüyor. Türkiye Cumhuriyeti ödüyor. AKP’nin hataları yüzünden orada bir PKK devleti kurulmaya başlandı. Önce mevsimlik milliyetçi olmak yerine bunun hesabını vermelisiniz. Allah’ın izniyle bu haram saçmalıkları yıkacağız, birer birer, yüreğimizden akan enerjiyle, bu büyük Cumhuriyeti, bu aziz milleti yarınlara taşıyacağız Allah’ın izniyle, Türkiye’deki bu hükümetin giymeye çalıştığı kuzgun gömleklerini yırtarak. Yeter ki kamu malı kendi namusunu bilen yöneticilerin elinde olsun biz bunda başarılı olacağız. Isparta, dünümüzü çalanlara yarınımızı da çaldıracak mıyız? Çalmayacağız. Şüheda’nın bize emanet ettiği bu vatanın her noktasına, taşına, toprağına, insanına, kurduna, böceğine sahip çıkarak, bizden sonra gelecek nesillere her zaman müreffeh ve inançlı bir Türkiye emanet edeceğiz.”